Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Defter Sorunsalı // 2020

 Merhaba sevgili okurlarım, bugün sizlere çok fazla defter kullanmamın bana verdiği yetkiye dayanarak biraz defterlerden ve ne için kullandığımdan bahsetmek istiyorum. Fotoğraftaki defterlerin dışında bir de lisede arkadaşlarıma yazdırdığım hatıra defterim var yalnız konu dışı olduğunu düşündüğüm için bahsi bu kadar geçsin istedim. Hazır 2021' e sayılı günler kala kullandığım ajandadan bahsetmemek ayıp olur diye düşündüm. Bu sene ilk kez düzenli ajanda tuttum, bunu ajandayı bana hediye eden arkadaşıma ve Metis Yayınevi' ne borçluyum. Günlük ajanda diye adlandırılan her güne koca bir sayfa ayrılan ajandaların bana uygun olmadığını da bu sayede öğrenmiş oldum. Kendime göre ne kadar yoğun olsam da koca bir sayfa yazacak olay bulamıyorum, günlük tutmayı da sevmiyorum çünkü her seferinde bir şekilde birileri günlüğümü okuyor ve ben de günlüğümden sır saklamak zorunda kalıyorum e günlük de amacından çıkıyor tabii. Neticede haftalık ajanda kategorisine giren Metis Ajanda ile yoluma de

Ay Sonu Notlarım // Kasım 2020

2020 bit artık diye haykırmak istiyorum, biliyorum sorun yılda değil ama bir umut işte belki bir şeyler daha farklı olur düşüncesi sanırım. Neyse sadede geleyim, olanlar oldu bu ay, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik demiştim ki demez olaydım, virüsü de kapmış oldum. Bu da olmadı demem en azından. Bugün karantinamın 10. günü yani sona erdi atlattım şükür, ağır da atlatmadım üstelik ilk birkaç gün dışında günlük hayatımı çok da etkilemedi. Yalnızca algılama güçlüğü yaşadığım sıraların vize haftasına denk gelmesi hoş olmadı diyebilirim.  Kasım ayı benim için yoğun bir ay oldu. Vizelerimin bir çoğu bu aya denk geldi, makale okumalarımı artırdığım ay da bu ay oldu. Henüz yazmaya başlamadım ama unutmuşum gibi bir endişe kaplıyor içimi cümle kuramayacağım korkusu var nedensiz. Galiba sevdiği işi yaparken daha titiz olanlardanım, bu da işimi kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor. Bu ay bir de Online Fotoğrafçılık kursuna kayıt yaptırdım, burada bahsetmedim ama fotoğraf benim bırakmayı hiç düşünmedi

2021 Yılında Okuyacağım 21 Kitap

Merhaba sevgili okuyucularım, bu yazımda kitaplardan bahsetmek istiyorum. İtiraf ediyorum ben tam bir kitap alışverişi bağımlısıyım. Almak istediğim çok fazla kitap var ve listem azalmak yerine sürekli artıyor. Bu konuda yazılı bir listem yok ancak beynimin içinde bunlar için ayrılmış bir kısım var. Kitapçıya girdiğimde kendimi kaybediyorum ve sadece bakmak için girdiysem bile bir kitap almadan çıkmam epey zor oluyor. Hatta alacağım kitaplar belliyken girdiğimde de fazladan kitap alıyorum. İndirimde kitap görürsem alıyorum, yolum sahafa düştü diye bahane edip ikinci el kitap alıyorum, kısacası hep alıyorum. Okuyor musun diye sorarsanız da cevabım üzülerek hayır olur. Çünkü okuduklarım aldıklarımdan hep az oluyor; 5 yıldır okunmayı bekleyen kitabım da var, alalı 5 gün olmadan okuduğum da. Bu nedenle kitaplığımda bekleyen okumayı ertelediğim ve yeni alıp okumayı çok istediğim kitapları bu sene okumak için belirledim. Neticede okunmamış kitaplarımı da azaltmış olurum diye düşündüm ancak t

Ay Sonu Notlarım // Ekim 2020

Merhaba, günaydın ya da iyi akşamlar; giriş kısmında her telden çaldığımı fark ettim, bu kez de havalardan bahsedeyim dedim çünkü şu sıralar çok üşüyorum, hayatımın büyük çoğunluğundaki kış aylarına kırmızı burnum ile çatlayan ellerim eşlik etti maalesef. Aslında bu kısımda ben yaz insanıyım demek isterdim ama o da değilim, ben genel anlamda uyumsuz bir bahar insanıyım sanırım. Çok sıcak sevmiyorum, çok soğuk da sevmiyorum; çok mu mükemmeliyetçiyim diye düşününce salaş kıyafet sevdam, değişken uyku düzenim ve dağınık yaşam şeklim orada dur diyor bana, sen mükemmelden nefret edersin.  Kendimi tanımlarken mükemmeliyetçi kalıbı yerine azıcık takıntılı demeyi tercih ederim. Başladığım kitapları ve dizileri hep bitiririm. Film, dizi, kitap listeleri yaparım ve tamamladıklarıma tik atmaya bayılırım. Hatta ölmeden yapmak istediklerimden oluşan bir listem bile var, üstelik ara ara eklemeler yaptığım sonsuzluğa uzanan bir liste.  Ancak hani her zaman kusursuz olan komşu çocuğu var ya, o herkesi

Ay Sonu Notlarım // Eylül 2020

 Yazılarımı genelde mutluyken ve konfor alanımın içindeyken yazarım, ancak şuan üzgünüm epey hem de, ne yazsam bilmiyorum sadece sakinleşmeye ihtiyaç duyduğum için bilgisayarıma sarıldım diyebilirim. Üzgünken kendimi yalnız ve başarısız hissetmem normal mi? Oysa ki yalnız ve başarısız olmadığımı çok iyi biliyorum, aksine uzun süredir olmadığım kadar başarılı ve sevdiğim insanlarla donatılmış haldeyim. Bir yanım hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyor şuan, diğer yanımda onun başını usulca okşayıp sen güçlü bir kadınsın diyor sanki. Hep güçlü olmak istedim, hep kendi ayaklarımın üstünde durmak ve hep kendim olmak... Tabii bu her zaman kolay olmadı özellikle 'el alem ne der?' den kaçamadım hiç sonra hiç tam anlamıyla güçlü hissetmedim, tam anlamıyla kendin olabildin mi? diye sorarsanız, o da her yerde mümkün olmuyor maalesef.  Bazen hayatımın önem sırasında kayboluyor gibi hissediyorum mesela yapılacaklar listem yapmayı hiç istemediklerimle dolunca sayfayı yırtıp atmak istiyorum sonra ma

Ay Sonu Notlarım // Ağustos 2020

Ağustos ayı benim için tam anlamıyla dolu dolu geçti. Evde olduğum süreçte böyle yoğun olabileceğimi tahmin etmemiştim ama oluyormuş gerçekten, test edildi ve onaylandı.  Uzaktan eğitim olmasından faydalanarak yaz okulunda birkaç ders aldım. Üstelik bu sayede gelecekte yapmak istediklerimi tekrar hatırlamış oldum; bir süredir ara verdiğim Ales konularına yeniden başladım, kendimi çok sıkmasam da matematikte yapabileceğimi düşündüğüm konuları bitirdim ayrıca geometriyi de yarıladım. Bu arada yazımı okuyacağını tahmin ettiğim bazı arkadaşlarım Kpss de şanslarını denediler, buradan onlara bir kucak dolusu çiçek göndermek istiyorum, Rabbim emeklerimizin karşılığını verir İnşallah.  Virüs konusuna gelirsem, insanın gerçekten bu hayatta alışamayacağı şey yokmuş öğrenmiş oldum, evde yeterinden fazla kalmaya alıştığım gibi evden çıkarken çantama attığım şeylerin yanına kolonya eklemeye de alıştım. Yıllardır çantasında hep kolonya taşıyan anneannemin çok ileri görüşlü bir kadın olduğu da bu dön

Ay Sonu Notlarım // Temmuz 2020

 Geçenlerde annem bir burç yorumu okudu, yoruma göre 2020 yılının en şanssız burcu Boğa imiş. Burçlara inanıyorum ancak aylık ya da günlük yorumlar yalnızca eğlence için okunmalı gibi geliyor bana. Neyse, bir süre gerçekten şanssız olduğumu düşündüm, bu yıl ne de kötü şey geldi başıma dedim daha sonra bunu bir arkadaşıma da söyledim hatta o da bir şanssız sen değilsin merak etme deyip güldü.  Doğruydu, elbette tek şanssız ben değildim ancak beynime şanssız olduğum komutunu vermeye devam etseydim şanslı olup da farkına varmadığım onca şeye rağmen şanssızlık çukuruna iyice batabilirdim. Bu kez de haklı olarak ne açıdan şanslı olduğumu düşündüm ve öyle çok madde saydım ki, iyiki dedim iyiki... Bu hayatta iyiki dememiz gereken nedenlere bir zaman sonra çok alışıyoruz ve onlar olmak zorunda gibi geldiği için yokluklarını görene kadar farkına varmıyoruz sanırım. Buna verebileceğim en günümüzden olan örnek maskesiz ve korkusuzca aldığımız nefesler olabilir mesela. Sonra bazı günler yataktan z

Kapsül Gardırop

Uzun uğraşlar sonucu kapsül gardırop yazımı toparladım. Öncelikle size bu terim nasıl ortaya çıkmış ve amacı ne bundan bahsetmek istiyorum. Sonrasında birkaç örnek fotoğraf ile kendi listemde olan parçaları sizler için sıralayacağım. Ayrıca bu uzun bir süreç öyle ki henüz içime sineni bulamadığım için listemden eksik olan parçalar hala mevcut. Kapsül Gardırop terimi ilk defa Susie Faux tarafından 1970'li yıllarda kullanıldı. Londra’da Wardrobe adında bir butik işleten Faux’ a göre modası geçmeyen bir kaç parça temel kıyafetin sezonluk parçalarla kombini kapsül gardırobun temelini oluşturuyordu. Daha sonra Amerikalı tasarımcı Donna Karan’ın iş kadınları için tasarladığı “7 Easy Pieces” koleksiyonu kapsül gardırop akımının daha geniş kitlelerle buluşmasına sebep oldu. Kapsül gardırop en temel parçalardan oluşmalı ve içerisindeki parçaların her biri zamansız olmalıdır. Kapsül gardırop nötr renkleri içerir ve içindeki parçalar birbiri ile eşleşip sayısız kombinasyon oluşturabilir. Sonu

Ay Sonu Notlarım // Haziran 2020

Yapman gereken onca şey varken birini bile yapmamak sanki dolu iken boş olmak gibi sanki biraz yok olmak gibi... Youtube da bu konu hakkında bir sürü video var mesela "erteleme hastalığından nasıl kurtulurum?", "ertelemeyi erteleme" falan da filan. Bana kalırsa ki bu sadece kendi düşüncem, erteleme kesinlikle bir hastalık değil, belki ruhsal bir boşluk olabilir ya da bir tercih hatta boş vermişlik bile olabilir.  Hayatın bazı aşamalarında kolay olan şeyler zor hissettirir, tıpkı bazen zor olanın kolay göründüğü anlar gibi.  Geçen ayın ardından kendime tutabileceğimi düşündüğüm bazı sözler verdim, dedim ki; daha çok oku kızım, daha çok resim çiz ve daha çok gül çünkü gülmemen için hiç bir neden yok. Ancak kendime daha çok yaz demek aklımdan çıkmış olmalı ki biten ayın son günü ya da yeni ayın ilk günü yazdığım ay sonu notlarım yazısını erteleye erteleye bu güne bırakmış oldum. Neyse neticede burdayım. |Okuduklarım| Sapiens' in kargosunu açtığım an okumaya başladı

Ay Sonu Notlarım // Mayıs 2020

Hani insanın bazen bir dergideki kısa bir yazıyı bile okumak istemediği zamanlar olur ya işte ayın henüz başlarında iken bu durum bende bir başladı geçmek bilmedi, elime aldığım her kitabı yarım bıraktım. Ayrıca yapmam gereken ödevler olduğu gibi o ödevler için de okumam gereken birçok kelime oluyor maalesef ama o kadar elim gitmedi o kadar gitmedi ki sadece izledim, hatta bazen izlediğim şeyin ne olduğunu anlayamadan izledim.Sanki üzerime bir öküz oturmuştu da kalk dedikçe daha da yayılıyor gibiydi. Neyse daha sonra bu durumu kabullendim ve muhtemelen bir ay gibi sürede izlenebilecek en fazla şeyi izlemiş oldum. Yine bu ay üzerimde bir halsizlik, bir mutsuzluk, bir umutsuzluk hali de vardı ve peşimi bir türlü bırakmadı. Ama bir yerde silkelenip kendime gelmem gerekiyordu, ki öyle de yaptım. Ödevlerimden, kafamdaki gereksiz düşüncelerden ve buna bağlı oluşan ruh halimden kurtuldum. İyi de oldu yani.  Ha birde bu ayın 9 'u doğum günümdü yıllar sonra ailemle birlikte doğum günümü kut

Ay Sonu Notlarım // Nisan 2020

Nisan ayı benim için herşeye rağmen güzeldi sanki hatta içim umut dolu olarak ayı noktaladım diyebilirim. Başlarda yeni gelişmelerden haberdar olmak için çok hevesliydim ancak daha sonraları artık ne haber izlemek ne de virüsün adını anmak istemediğim bir döneme geçtim, şimdi ise bu ikisinin tam ortasındayım, güzel haberleri duymak kötülere ise kulak tıkamak istemediğimi fark ettim bunun ardından da iyileşme sayılarındaki artış bana epey güç verdi. Bu arada kimse sormadı ama hangi bölümü okuduğumu söylemek istiyorum. Hazır mısınız? 3. Sınıf Tarih öğrencisiyim bu alanda kendimi daha çok geliştirmek için yüksek lisans yapmak istiyorum hatta dün itibari ile Ales çalışmaya da başladım. Hayatımın sonuna kadar kitaplarla iç içe olma düşüncesi beni korkutmuyor aksine mutlu ediyor. Bu ay vize sınavı yerine geçecek ödevler yaptım, zaman buldukça kitap okumaya çalıştım ve bu uğraşların içinde tam olarak nasıl oldu bilmiyorum ama atkı örmeye başladım. Gelecek ne kadar net olmasa da herş

Ay Sonu Notlarım // Mart 2020

Mart ayında ana başlığım bir çoğumuzun beklemediği, belki de tahmin bile etmediği virüs olacak maalesef. Elbette gerekli önlemlere dikkat edildiği sürece vaka sayısının daha az olacağına dair içimde büyük bir umut var ve tüm bu günlerdir evde kalmam tam da bu nedenden işte. O kadar beklemediğim bir tatil oldu ki bu; ne tatil moduna girebildim, ne depresyon moduna... Depresyon ve tatil arasında bir yerlerde gidip gelirken elde var sıfır durumunda kalakaldım. Üniversitelere 3 hafta ara verileceğini duyunca nasıl valiz hazırladım, ne düşündüm hatırlamıyorum. Yalnızca hayatımın yarısını orada tamamlanmadan bırakmışım gibi hissettim ve öyle de oldu aslında. Yarım kalmış bir okul dönemi, yarım kalmış kurslar, yarım kalmış tablolarım hatta eşyalarımın bile yarısı orada kaldı maalesef.  Şu sıralar yapmaya çalıştığım tek şey kendimi toparlamak ve bunların son bulacağına inanmak oldu ve neticede zor da olsa ay sonuna doğru bunu başardım. Bunu hem kendi sağlığım için hem de hayatıma d

Ay Sonu Notlarım // Şubat 2020

Ah Şubat nasıl da acıta acıta bitiyorsun öyle... Ne çok can yandı, ne çok insan ağladı ve ne çok şey oldu şu 29 günde... Ah ne çok eve ateş düştü... Bir yerden sonra ne desek, ne söylesek boş; ne yapsak, ne düşünsek boş... Bir yerden sonra hayatımıza dönmeye çalışıp gündelik yaşantımıza devam ediyoruz. Birşeyler izliyor belki yazıyor ya da okuyoruz. Ben aslında bu blogu bana hatıra kalsın, güzel yaşantılarım yazıya dökülsün diye açtım ama güzel anılarımdan önemli olaylar oluyor ve en kötüsü elimden hiç bir şey gelmiyor. İnsan bazen ne kendine ne de ailesine yardım edebiliyor, bazen elin kolun bağlı oturmaktan başka birşey yapılmıyor. İşte bende bu oturmalarım arasında birkaç film, biraz dizi izleme ve azıcık da kitap okuma fırsatı buldum. Sadece burada kalsınlar istiyorum, sadece daha iyi hissetmek istiyorum belki de. |Okuduklarım| Bu ay yukarıdaki kitapları okudum içlerinden en beğendiğim İlber Ortaylı' nın yaşadıkları üzerinden verdiği tavsiyelerinden oluşan "Bir

Ay Sonu Notlarım // Ocak 2020

Tam olarak nasıl başlasam ne desem bilemiyorum, kendi kendime yazarken herşey daha kolay oluyordu galiba, yazdığımı bir kişinin bile okuyacak olması bende kelimeleri özenle seçme isteği oluşturuyor daha bir ağdalı dil kullanmak geliyor içimden.  Bu ay benim için yorucu ve bir o kadar yoğun bir ay oldu finallerimin ardından formasyon finalleri ve başarısız geçen direksiyon sınavıma rağmen genel anlamda başarılı bir şekilde dönemi bitirdiğim için sevinçliyim. Okul koşuşturmacasının yanında 2 kitap, 2 dizi, 1 film, 1 de belgesel izleme fırsatı buldum. |Okuduklarım|  Shakespeare okumaya bir yerden başlamalıyım diye düşünerek bu kitabı seçmiştim az sayfalı olduğu için kısa sürede bitirdiğim bir kitap oldu. Gılgamış ise çok akıcı ve çok güzeldi bir gecede hatta birkaç saatte bitirdim.  |İzlediklerim| •Atiye •Rise of Empires:Ottoman İkisi de beklentilerimin üzerindeydi Hakan Muhafız sonrası önyargı ile izlememe rağmen ikisini de oldukça başarılı buldum açıkçası. •Beyaz Hüzün Sarıkamış