Yazılarımı genelde mutluyken ve konfor alanımın içindeyken yazarım, ancak şuan üzgünüm epey hem de, ne yazsam bilmiyorum sadece sakinleşmeye ihtiyaç duyduğum için bilgisayarıma sarıldım diyebilirim. Üzgünken kendimi yalnız ve başarısız hissetmem normal mi? Oysa ki yalnız ve başarısız olmadığımı çok iyi biliyorum, aksine uzun süredir olmadığım kadar başarılı ve sevdiğim insanlarla donatılmış haldeyim.
Bir yanım hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyor şuan, diğer yanımda onun başını usulca okşayıp sen güçlü bir kadınsın diyor sanki. Hep güçlü olmak istedim, hep kendi ayaklarımın üstünde durmak ve hep kendim olmak...
Tabii bu her zaman kolay olmadı özellikle 'el alem ne der?' den kaçamadım hiç sonra hiç tam anlamıyla güçlü hissetmedim, tam anlamıyla kendin olabildin mi? diye sorarsanız, o da her yerde mümkün olmuyor maalesef.
Bazen hayatımın önem sırasında kayboluyor gibi hissediyorum mesela yapılacaklar listem yapmayı hiç istemediklerimle dolunca sayfayı yırtıp atmak istiyorum sonra mantıklı olan yanım 'saçmalama senin hayallerin var' diyor sanki, hayallerime giden yolun bu kadar virajlı olması can sıkıcı açıkçası.
Bilmiyorum
bilmiyorum
bil mi yo rum.
''Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir'' demişti biri, muhtemelen önemli bir şahsiyet olmalı ismini hatırlayamıyorum şuan ama çok doğru söz.
Hayatta her zaman mutlu olamayacağım gibi her zaman da mutsuz olmayacağım elbet ayrıca yazmak iyi geldiği gibi az önce mutsuzluğumu hissetmişcesine arayan arkadaşım da çok iyi geldi. Buradan onu kucaklıyorum.
|Okuduklarım|
|İzlediklerim|
•Friends 1. Sezon
•Self Made
•Yol Arkadaşım
•The Guernsey Literary and Potato Peel Pie Society
•25 Litre
•Five Feet Apart
•Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı
•Babam
•Son Durak 5
İçlerinden en çok 25 Litre Belgeselini öneririm çünkü su tükenebilir bir kaynak ve bunu ben de dahil birçoğumuz unutuyoruz, bunu hatırlatması açısından izleyin demek istiyorum.
Bir de çevirisi galiba 'Patatesli Turta ve Edebiyat Kulübü' olan The Guernsey Literary and Potato Peel Pie Society filmini öneririm.
Yıllar önce sıkıldığım için yarım bıraktığım Friends ise erken karar verdiğim bir diziymiş meğer, uzun sezonlar boyunca yüzümde gülümseme oluşturacağını düşünüyorum.
Son olarak da bir mini dizi önerisi ile yazımı sonlandırmak istiyorum o da Self Made; Saçları yaşadığı sıkıntılar yüzünden dökülen bir kadının güzellik algısını yıkma ve bu yolda başarıya gitme çabasına şahit olacağınız dizi gerçek bir hayat hikayesinden uyarlama olduğu için de bende ayrı bir etki bıraktı.
Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder