Geçenlerde annem bir burç yorumu okudu, yoruma göre 2020 yılının en şanssız burcu Boğa imiş. Burçlara inanıyorum ancak aylık ya da günlük yorumlar yalnızca eğlence için okunmalı gibi geliyor bana. Neyse, bir süre gerçekten şanssız olduğumu düşündüm, bu yıl ne de kötü şey geldi başıma dedim daha sonra bunu bir arkadaşıma da söyledim hatta o da bir şanssız sen değilsin merak etme deyip güldü. Doğruydu, elbette tek şanssız ben değildim ancak beynime şanssız olduğum komutunu vermeye devam etseydim şanslı olup da farkına varmadığım onca şeye rağmen şanssızlık çukuruna iyice batabilirdim. Bu kez de haklı olarak ne açıdan şanslı olduğumu düşündüm ve öyle çok madde saydım ki, iyiki dedim iyiki...
Bu hayatta iyiki dememiz gereken nedenlere bir zaman sonra çok alışıyoruz ve onlar olmak zorunda gibi geldiği için yokluklarını görene kadar farkına varmıyoruz sanırım. Buna verebileceğim en günümüzden olan örnek maskesiz ve korkusuzca aldığımız nefesler olabilir mesela. Sonra bazı günler yataktan zor çıkıp gittiğim okulum ya da bir sorum olduğu zaman hocalara yazarak anlatmaya çalışma zorluğunun yanında tek parmağımı kaldırmamın yetmesi ve daha birçokları...
Umut dolmak istiyorum çünkü beni ayakta tutan şey hep umudum oldu, bu nedenle Cemal Süreya 'nın satırlarını bırakıyorum buraya;
''Bir tren yolculuğu yaparız bir gün. Sandviç falan yeriz. İyi günler değil uzakta.''
|Okuduklarım|
Dil geliştirmek için o dilde yapılan okumaların önemi aşikar, bende Küçük Prens' i birde osmanlıca olarak okumayı bu nedenle istemiştim ancak kitabı okurken fark ettim ki ben daha önce birçok kısmı okumamışım, sonra türkçe basımını inceledim ve eksik olduğunu anladım. Biraz araştırma sonucunda birçok yayınevi tarafından sansürlü basıldığını öğrenmiş oldum.
Bu konuyu fark etmemi sağlayan kitaptaki türk gök bilimci ibaresi oldu;
''Küçük prensin geldiği gezegenin Asteroid B-612 olduğunu zannediyorum. Böyle düşünmek için iyi nedenlerim var. Bu asteroid yalnızca bir kez, bir Türk gökbilimci tarafından 1909 yılında görüldü. Gökbilimci bu keşfini bir Uluslararası Astronomi Kongresi’nde açıkladı. Ama tuhaf giysileri yüzünden kimse ona inanmadı. Büyükler böyledir işte. Neyse ki, bir Türk önderi ölüm döşeğindeyken halkının Avrupa tarzı kıyafetler giymesini emretti ve gökbilimci bu keşfini 1920 yılında, şık bir kıyafet içinde yeniden sergiledi. Bu kez keşfini herkes kabul etti.''
“Bereket versin ki, B612’nin ünü için, bir Türk diktatör, ölüm cezasıyla tehdit ederek halkını Avrupalı giysiler giymeye zorladı. Bu nedenle, 1920’de, aynı Gökbilimci çok şık giysiler içinde tebliğini bir kez daha sunabildi. Ve bu kez bütün dünya görüşlerini kabul etti…”
Sansürsüz basımların kiminde önder, kiminde lider, kiminde ise diktatör olarak geçen kelime yüzünden bu eseri sansürlü okumak zorunda kalmışız, benim asıl dikkatimi çeken daha önce duymadığım bu gök bilimci oldu, bu kişinin ise Fatin Gökmen veya Ahmet Ziya Akbulut olduğu düşünülmektedir.
Okuduğum kitaplar içinde bahsetmek istediğim diğer kitap ise Grapon Kağıtları, en sevdiğim kadın şairin ilk kitabı olması ve bana hediye edilmesi nedeniyle bende yeri çok büyük olan bir eser.
|İzlediklerim|
•İnside Bill's Brain
•Gossip Girl 4,5 ve 6. Sezonları
•Biz Böyleyiz
•Bonnie ve Clyde
•Yarına Tek Bilet
•Stajyer
•Unutursam Fısılda
•Sen Kiminle Dans Ediyorsun
Benden bu kadar, kendinize iyi bakın.
Yorumlar
Yorum Gönder