Merhaba, havalar bir sıcak bir soğuk bu aralar bunun da verdiği yetkiye dayanarak depresif olmak istemiyorum, mutlu olmak için çabalıyorum; dans ediyorum, sesim kötü olmasına rağmen -evdekileri epey rahatsız ederek- şarkılar söylüyorum, daha sık dışarı çıkıyorum.
Az çok yazılarımı takip ediyorsanız akademisyenlik için uğraştığımı biliyorsunuzdur, Ales' e girdim ve sonucumdan da çok memnunum. Yeni çıkan bir dergiden teklif aldım ve 2. sayısı olan Nisan sayısında yer alma şansım oldu, derginin ismi '' Mutasyon'' kapağı aşağıya bir yere yerleştireceğim. Okumak istersiniz belki diye dergideki yazımı da bloguma ekledim. Ayrıca bir arkadaşımla Armada' da yapılan Açık Hava Kitap Fuarı' na gittik, büyük indirimler olmasa da keyifli vakit geçirdik.
|Okuduklarım|
•Ahitler, Margaret Atwood
Atwood aradan yıllar sonra Damızlık Kızın Öyküsü için farklı bir bakış açısıyla devam kitabı yazmış bana da okumak düştü. İlk kitabı okumayanlar bu kitaptan pek bir anlam çıkaramaz diye düşünüyorum ancak ben ilk kitaba oranla ikinci kitabı daha çok sevdim, kafamdaki sorulara cevap niteliğinde bir kitap oldu. Bunda birkaç karakter üzerinden ilerleyen kitapları sevmem de önemli bir etken olabilir.
•Dünyayı Küçük Karabalıklar Kurtaracak, Şule Akşun
Samed Behrengi' nin en sevdiğim kitabı Küçük Kara Balık, bu nedenle kitabın isminin satın almamda büyük etkisi olduğunu itiraf etmem gerek. Aslında çoğu yazarı okuduğum eserleri sayesinde tanıyıp seviyorum ancak hayatları hakkında pek bir fikrim olmuyor. Şule Akşun bu kitapta yeni atanmış bir öğretmenin hayatı ile Behrengi' nin hayatını güzel harmanlamış, bir çırpıda okuyup bitirdim. Akıcı ve kolay okunan bir kitap arıyorsanız ya da benim gibi Behrengi hayranı iseniz okuyun derim.
•Türk Mitosları ve Anadolu Efsanelerinin İzsürümü, Zühre İndirkaş
Türk Mitolojisi konulu makalem için okuduğum bu kitap aslında bu alanda önemli bir derleme eser niteliğine sahip. Mitolojiye, tanrılara ve destanlara ilginiz varsa yalın dili sayesinde kısa sürede okuyabileceğiniz bu eseri listenize ekleyebilirsiniz.
Özellikle mahkeme salonundaki sahneler yargılamanın o anın doğallığı ile gerçekleştiğini gözler önüne serer nitelikteydi. İran sinemasına çok hakim değilim ve açıkçası başlarda epey sıkıldım, ama daha sonra merakla izledim ve çok beğendim.
Amerikalı Radikal, Filistin-İsrail sorunu ile ilgili görüşlerini cesurca ifade eden Yahudi kökenli yazar Norman G. Finkelstein' ı konu alan bir Aljazeera belgeseli; nefretin ve gerçekleri savunmanın dini ya da ırkı olmadığını, insan olmanın, meseleye vicdani açıdan bakmanın politik olmadığını gözler önüne seriyor. Daha detaylı araştırmalar yapmaya çabaladığım ve her iki tarafın da düşünceleri hakkında fikir sahibi olmak istediğim bir mesele olduğu için dikkatle izlediğim bir belgesel oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder