Ay Sonu Notlarım // Aralık 2020

 Eski sosyal hayatıma dönebilecek miyim yoksa artık hep böyle mi yaşayacağım diye sorup duruyorum kendime ve konuşmanın sonunda genelde sırtımı sıvazlayarak teselli ediyorum kendimi.

Nasıl olacak daha ne yaşayacağım, hayallerimi gerçekleştirmeye fırsat bulabilecek miyim? Sorularıyla öyle bunaldım ki, mutlu hissedemiyorum hatta huzurlu bile hissetmiyorum, hiçbir şeyden keyif almıyorum ve hiçbir şey yapmak istemiyorum. Yılın son zamanları baktım ki bu böyle olmayacak boş verdim, yapmadım hiç bir şey şuan da tam bunun ceremesini çekercesine sıkışmış haldeyim. Yapmam gereken çok şey var, yapmam için ise çok az zaman...

Neyse bu arada bu son ay sonu notlarım olacak galiba, artık sadece üzerinde konuşmaya değer olan sevdiğim şeylerden burada bahsetmeye karar verdim yani daha çok son zamanlardaki favorilerim benzeri yazmak istiyorum. Bakalım hep birlikte göreceğiz. 

Her yeni yıl yeni başlangıçlar ve yeni umutlar demek, bu sene de az da olsa umudum var elbette. Umut hep var olmalı da...

|Okuduklarım|

Bu ay ilk kez Ziya Gökalp okudum, bir tarihçi olarak çok daha önce okumam gerekirdi belki ama ben bir kitabı okuduğum zamanın doğru zaman olduğunu düşünmek isterim ve bence daha önce okusaydım bu kadar dolu bir içerik olduğunu anlayamayabilirdim. Yine ilk kez Oruç Aruoba okudum, yakın zamanda kaybettiğimiz şairin Uzak eserinde çok farklı felsefik ifadeler yer almaktaydı okurken Aruoba' nın ilginç bir zihin dünyasına sahip olduğunu fark ettim, bu nedenle okumaya devam etmeyi düşünüyorum. Bir de makalem için Gılgamış Hikayeleri' ni okudum, hakkında çok şey söylemeye gerek duymuyorum yazıt çevirileri okumayı seviyorum benim gibi olanlar keyifle okuyabilir.

|İzlediklerim|

•Clean with passion for now

•Emily in Paris 1. Sezon

•Normal People 1. Sezon

•Genius of the Modern World

•History 101

•Enola Holmes

•Ev Karadır

•Memphis Belle

•Uçak Modu

•Masallardan Geriye Kalan

•Şipşak Aile

•I am Mother

•The Old Guard

Yazarken farkına vardım ki bu ay gerçekten çok şey izlemişim. Emily in Paris gitmeyi çok istediğim Fransa' da geçmesi ve eğlenceli haliyle hoşuma giden bir yapım oldu, biraz Younger dizisine benzettim açıkçası. Normal People ise abartıldığını ya da bana hitap etmediğini düşündüğüm bir dizi oldu, çok konuşulan her diziyi sevmek zorunda değilim elbette. Diziler dışında 3 bölümlük bir belgesel serisi izledim, Modern Dünyanın Dahisi diye çevrilen belgeselde Marx, Nietzsche ve Freud konu edilmiş Bettany Hughes isimli tarihçinin sunumu belgeselin setir zevkini artıran önemli bir etken olmuş.

Bu ay tek film önermek istesem bu kesinlikle Şipşak Aile olurdu, yalnız ya da ailenizle izleyebileceğiniz biraz önce duygulanırken bir anda kahkaha atacağınız anlamlı bir filmdi.

Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.