Bir gün yaşadığım hayat yarım kalacak olmasına rağmen yarım kalan şeyleri sevmiyorum. Bu yazı dizisini uzunca bir aradan sonra tamamlamak için masa başına geçme nedenim budur. Aradan geçen aylar içinde hayatımda çok şey oldu ama kronolojik sırayla gitmek ve olaylardan gerçekleştiği ayları içeren yazıda bahsetmek istiyorum. Yazılarımı okuyan kişi sayısı bir elin parmaklarını biraz geçiyordu ancak kaç parmak kaldı bu yazımı okuyacak bilmiyorum, varsın bilinmez olun sevgili okurlarım var olun. En son yazımda öğretmenlik yapmaya başladığımdan bahsetmiştim, bahsi geçen aylarda da buna devam ettim ancak dönem sonunda hüzünlü bir şekilde veda ederek bazen zor bazense keyifli geçen zamanlarımı zihnimin anı defterine kaydettim. Ekim ayında ilk kez suşi denedim, pişmiş olanı tercih etmeme rağmen tadını garipsedim ama daha sonra tekrar yedim zamanla alışacağım bu tada diye düşünüyorum. Kasım ayında yeni mezun bir öğretmenken ve mesleğimi yaparken ilk öğretmenler günümü kutladım, bunun tadı bir
Merhaba, uzun bir aradan sonra yine klavye karşısına geçtim. Hayatımın oldukça boş aylarından sonra yoğun tempolu versiyonuna alışma konusunda zorlandım ve burayı geri plana atmak zorunda kaldım. Neler oldu da bu kadar yoğunsun diye merak edersiniz diye kronolojik olarak anlatmak istiyorum. Üniversiteden mezun oldum, pandeminin izin verdiği ölçüde mezuniyet kutlaması yaptım ve arkadaşlarımla özlem giderdim. Bir gün kalıp evime geri döndüm. Ardından yüksek lisans mülakatına kabul aldım ve sonuç olarak artık yüksek lisans öğrencisiyim. Tam olarak nasıl bir sürecin içindeyim kavramakta biraz zorlandım ama şuan iyi idare ediyor gibiyim. Sonra Mersin ve Çorum' a gittim. Mersin' deki arkadaşım ile dolu dolu bir tatil geçirdim şimdiden o günleri ve arkadaşımı çok özlüyorum. Uzak mesafe arkadaşlığı hüznünü en derinlerimde hissediyorum diyebilirim. Ölmeden önce yapılacaklar listem var demiştim ya hani işte o listede Cem Adrian konserine gitmek vardı, kuzenimle gittik ve bir maddeye d